29 Ekim Cumhuriyet Bayramı yaklaşıyor. Cumhuriyet Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti’nin resmen kurulduğu gündür. Ulu Önder Atatürk, diğer bayramlar gibi bu bayramı da gelecek nesillere bir miras olarak bırakmıştır. Öyleyse Atatürk'ü miniklerimize hakkıyla anlatmak ve bu bayramı tüm coşkusuyla kutlamak gerekir. Peki henüz somut dönemde olan çocuklarımıza Atatürk'ü en iyi anlatırız? O zaman aşağıdaki yazılara kulak verelim mi? Bakalım neler önerilmiş?

Pedagog İnci Vural (Klinilk)
Soyut kavramları anlamazlar Çocuklar 7 yaşından önce, “kalbimde, beynimde, ruhumda” gibi soyut kavramları anlamaz. Okul öncesi müfredatta, Atatürk’ü nasıl öğrettiklerini bilmiyorum. Ama öğretmenler, büyük ihtimalle kendi çocukluklarında öğrendikleri klişe bilgileri aktarıyorlar. Böylece çocuklar, “kalbimdeydi, içimdeydi” gibi soyut kavramları, somut olarak algılıyor ve kafaları karışıyor. Sene sonu gösterilerinde minicik çocuklara uzun uzun Atatürk şiirleri ezberletildiğini görüyoruz. Çocuklar ne dediklerinin farkında değil. Sadece ezberlediklerini okuyorlar. Onlara Atatürk’ü anlayacağı şekilde, masallarla, resimlerle ve oyunlarla tanıtabiliriz. Mesela, 4-5 yaşındaki çocuklar, kahramanlık hikayelerinden çok hoşlanır. Ölümü karıştırmamakta fayda var. Aileden biri eksilse dahi, bu yaştaki çocukların ölümü anlaması çok zordur. Anlatmaya çalışmak, onları gereksiz yere korkutabilir.

Can Dündar (Gazeteci-Mustafa filminin yönetmeni)
İşe okullardaki resimleri değiştirerek başlamalıyız Anaokulu çocuklarına, Atatürk’ü sevdirmenin ilk yolunun, onun sıcak ve gülümseyen fotoğraflarını tercih etmek olduğunu düşünüyorum. Yine küçüklere, Atatürk’ü tanıma şansına erişmiş çocukların onun hakkında yazdıkları okunabilir veya evlatlıklarıyla kurduğu arkadaşça ilişkiden bahsedilebilir. Çocuklara Atatürk’ün ulaşılmaz değil, ulaşılabilir olduğu mesajını vermek lazım. “O çok üstün bir lider. Hiçbirimiz onun gibi olamayız” demek yerine, “Bak Atatürk, evinden uzakta, babasız büyümüş bir çocuk olmasına rağmen, bir ulusu kurtardı. Çok büyük başarılara imza attı. Sen, onun sayesinde modern bir eğitim alıyorsun. Ailen var, arkadaşların var. Eğer bir şeyi çok istersen sen de başarılı olabilirsin” denmeli. Atatürk gökten zembille inmedi. O da, bir insandı. Çocuklara gerçekçi, bir portre çizmenin onu ve devrimlerini daha iyi anlamalarını sağlayacağına inanıyorum.


Prof. Dr. Tarık Yılmaz (İstanbul Bilim Üniversitesi Psikyatri Ana Bilim Dalı Başkanı) 
Savaşçı değil, barışçı yanı anlatılmalı Okul öncesi eğitimde “Atatürk düşmanları yendi, savaşlar kazandı ve 10 Kasım’da da öldü” gibi bir anlatımın yeri olmamalı. Yine bu yaştaki çocuklara asker kostümü giydirip, piyesler oynatılması, o piyeslerde “savaş” ve “düşman” kavramlarının sık sık vurgulanması, son derece yanlış bir uygulamadır. Atatürk’ün insancıl, barışçıl, yenilikçi, modern yüzü çocuklara anlatılmalı; çocuk bayramının üzerinde durulmalı. Eğitimciler ve pedagoglar bir araya gelerek, okul öncesi dönem çocukları için acil kaynak kitaplar hazırlamalıdır.

Planladığımız etkinliklerin, oyunların, şarkıların  yanı sıra okulumuzu süsleyip bu bayram havasını hissettireceğimiz bir kaç önerimiz var sizlere. Tamamı farklı sitelerden derlenmiş etkinliklerdir. Emeği geçen öğretmenlerimizin ellerine sağlık :)






















Yorumlar